-BildiÄŸim kadarıyla!- Murathan Mungan’ın yazdığı Yeni
Türkü’nin söylediÄŸi gibi “Biz büyüdük ve kirlendi dünya!”
Klasik bir konu üzerinde kafa yordum bugün.
-
Ya biz küçükken ne güzeldi her şey..
Özellikle 90’ların sonu ve 2000’lere ait çocukluÄŸum dile
geliyor bugün. Her ÅŸeyin en ağırını yaÅŸadık bence 90’lılar olarak. Her duyguyu
iliklerimize kadar hissettik. Ağır sevdik, ağır kızdık, ağır güldük, ağır
yedik, ağır gezdik, ağır giyindik..
Ne çok şeyler geliyor aklıma eskiyi düşününce. Öyle çok
geriye değil sadece 15 yıl öncesine gitmemiz yeterli bence duygularımızın
depreÅŸmesine.
Mesela’lar
başlıyor şimdi birkaç örnekle..
👉 Müstakil ev ve yerleşik mahallede oturmanın nimetlerinden
faydalandım hep. Halamlarla birlikte aynı binada 2 dairemiz vardı. 4 kızdık ve
delicesine arkadaştık.
Sabah yüzümüzü yıkamadan sokağa çıkar, akşam ezanında arka
mahalleden toplardı annemler bizi. Parkta ayakkabılarımızı çıkartmış olurduk (annemler
inanılmaz kızardı) bizimkiler görmeden ayakkabılarımızı bulup eve gitmemiz için
10 saniyemiz olurdu. Evde yıkanıp paklanıp yemek sonrası oyuna devam ederdik.
Kardeşimle, ailemle, kuzenlerimle hep kalabalık..
Oysa şimdi.. Eve gitmek için çoğumuz 2,5 saat trafik
çektikten sonra koltukta sızmış bir şekilde günü sonlandırıyor. Ne arkadaşa
vakit var ne aileye. Ne yazık!
👉 Bütün esnaf tanıdıktı, susadığımda eve gitmek yerine X
amcadan para alabilirdim ya da Y amcanın dükkânında oturup biraz
dinlenebilirdim. Farklı farklı amcaların dükkânlarında, yanlarında büyüdük ve
hiçbir şekilde ne bir göz ne de el kayması yaşadık. Çok şükür!
Oysa şimdi.. Amcaları bırakın teyzeler bile namusumuza göz
dikmiş durumda. Her yaşta kendimizi korumak zorundayız. Ne yazık!
👉 Zamanında
izlediğimiz Tom ve Jerry, Buggs Bunny, Casper dışında biz de modernleşmiş ve Fox
Kids 💞 izlemeye başladık. Tüm replikler ezberlenmişti ve hangi çizgi filmin hangi
saatte baÅŸlayacağını ezbere bilir, deli gibi beklerdik. Adams Ailesi, 402 no’lu
sınıf, Andy’nin Nesi var?, Roboroach, Wunschpunsch, Çılgın Korsan Jack,
Tutenstein.. Ay daha bir sürü güzel şey! Her birinin jeneriği aklımda. Önüme
koysalar 3 öğün izlerim, izleriz eminim.
Bilgisayar oyunları bizim zamanımızda
da vardı elbet ama çizgi filmler başladığında bilgisayara ara verilirdi. Ve
kimse bilgisayar oyunu için kendini ya da başka birini öldürmezdi!
Oysa şimdi.. Oyunu taklit edip asıp kesiyor millet! Dün arkadaşımla da onu konuştuk; Biz de
GTA oynadık elbet ama dışarda elalemi taramadık yani!.
👉 Teknolojinin gelişmesiyle muazzam
başarılara ve ileriye gittik o konuyu tabi ki tartışmayacağım ama düşünsenize
MSN 💬💬 zamanını..
Evde 1 bilgisayar var –yerinden
oynamasına imkan yok- ve kardeşimle aynı odada kalıyoruz. Hafta içi okuldan,
dersten öyle çok vakit yok bir şeylere. İşte bu yüzden Cumartesi ve Pazar
günleri savaş günleriydi. Gözlerini ilk açan, yataktan ilk fırlayan ve
bilgisayarın düğmesine ilk basan şanslıydı. Bilgisayar onundu. Diğeri sırasını
beklerdi ve bunun saatler süreceğini bilirdik. Ama asla aklımıza gelmeyen bir
ÅŸey vardı ki; sabahın kör vaktinde kim uyanacak da MSN’ye girecek ve dedikodu
yapacak..? Bu sebeple ilk açan biri gelirse diye
bekler, diğeri de ya sıra bana gelirse ya o kalkarsa diye beklerdi 😊 sonra zaten ikimizin
de hevesi kaçardı.
Oysa şimdi.. Böyle tatlı telaşlar kalmadı. Her girdiğimiz
toplulukta önce yüz yüze sosyalleşip, ardından klavyeden haberleşiyoruz.
Whatsapp 💣gruplarıyla gıybetler yapıyor, fallar bakıyor, kutlamalar yapıyoruz. Ya
da başkalarının yönlendirmelerini takip edip, cinayetlere, hırsızlıklara falan
karışıyoruz abuk sabuk!
Her ÅŸey bu kadar kirleniyorken
bizde köreliyoruz adım adım aslında. Giden ve gelişen bir şeylere ayak
uydurmamız gerektiğini tabi ben de biliyorum ama büyürken küçülmek gibi bir şey
bizimkisi. Genişledikçe daraldık. Zihnimiz sığlaştı. Sözlük bakmaya,
ansiklopedi karıştırmaya bayılırdım Oysa şimdi aklıma takılan bir şeyi hiç
zihnimi yormadan 2 sn içerisinde internetten bakıyorum. Farklı plakalı araba
gördüğümde ÅŸehirleri saymaya çalışırdım, oysa ÅŸimdi “bu nerenin plaka kodu?” diye
arıyorum oluveriyor.
"Bu kadar istiyorsun madem sen böyle devam et" diyenleri duyar
gibiyim de olmuyor be canım. Eski kalıyorsun, geç kalıyorsun, dışta
kalıyorsun..
Ayak uydurmak zorundayız tamam ama git gide bozulan bir çevrede
neyi nasıl yapacağımızı bilemiyoruz. Gelişmeden ilerlemeye mi çalışıyoruz yoksa
geri geri giderken ileri gittiğimizi mi sanıyoruz bilemiyorum.
BildiÄŸim bir ÅŸey
varsa eskiyi gerçekten çok ama çok özlüyorum! 💚