Tutabilsem ucundan saçlarını
Bir tutam eklesem yüreğime
Ne büyük mesele aşk
Ne büyük mesele kavuşamamak..
Satırlara dökülen hayatları toparlıyoruz bugün
Birer birer seçiyoruz, diziyoruz üst üste
Anlatamadıklarımız boğazımıza düğüm
Takılan her ne varsa bir sonraki şarkıda
Cümle cümle anlatıyorum seni
Cümleleri çiçeklerle süslüyorum her defasında
Gerek yokmuş böyle şeylere
Her çiçek takılı kalıyor boğazımda
Şimdi söylemek lazım dediğimiz ne var ise
Hiçbirinin zamanı değil
Akıp giden zaman da hiçbir yol bize ait değil
Bir pencere kuşu olmak varmış, gökten yere inerken
Belki de yağmura muhtaç kalacak bir cam çiçeği
Doğuştan bir drama yükleniyor içimize
Kimi yok edebiliyor yangınlar içinde bırakıp
Kimi mumyalıyor ve dipdiri tutuyor acıları
Farklıyız yürüdüğümüz yollarda
Farklılıklar ahenge ışık tutuyor, anlayabilene
Anlamayana bir demet uzatıyoruz,
Yüreğimiz el vermiyor kimseyi çiçeksiz koymaya
Zaman durabilen bir şey olsa idi
Sen geçmeden
Sen kalırken
durdururdum bir yerlerde
İşte o zaman
Ne yağmura muhtaç kalırdı toprağım
Ne de boğazım bir çiçek bahçesi olurdu
Olsun-du...
Milyon defa seviyor olacağım doğan her güneşte
Milyon defa sevilmiyor olsa da bedenim
Farklı taşların çıkardığı o ahenkli seslere
Eteklerimi sallayacağım
Salıncaklarla bulutlara ulaşacak göz bebeklerim
Tutacak biri elimden, belki sen
Belki tanımadığım bir sen
Ama illa ki sen.
O gün çözülecek bütün düğümler
Çiçekler çıkacak içimden,
Dünya güzel bir yer olacak, ayak seslerimiz sokakları inletir iken.
0 yorum