Hafta Sonu Gezmeleri 1

by - Mayıs 24, 2017

Çift olarak her saniyemizi gezmeye harcamakla mükellefiz. Hem evci hem yolcuyuz kısaca. Ev de bizim canımız, sokaklar da. Çok şanslıyız ki uyum sağlayabiliyoruz. Gerçekten eğer birimiz sadece evci ya da yolcu olsaydı yanmıştık. Hayat çok kötü olurdu..
Her hafta sonumuzu ufak kaçamaklarla doldurmaya çalışıyoruz. Gittikçe yaptıkça size alternatifler sunacağım. Önerilerim de olacak elbet ama biraz daha günlük olarak düşünebiliriz.
19 Mayıs hafta sonu..3 günlük tatil..kapalı hava..ne yapsak bilememe durumu.. sonuç..
Cuma hatta Perşembe’den çıkıp bir yerlere saklanmayı çok istedik. Aradık taradık, bağırdık çağırdık sonra sakinleştik. 1 dakika dedik, herkes Pazar dönerse biz nasıl evimize gidebiliriz. Zaten yer mer yok. Bozcaada rotası deneyelim dedik. Neredeyse Mayıs’ın başında aradık. Her yer dolu! Gecelik fiyatlar İstanbul boğazındaki otellerle yarışıyor. Her türlü alternatifleri düşündük. Geyikli’de kalıp günü birlik adaya geçmek, feribot biletleri, arabalı/arabasız, zaman, mekan, kavram aklınıza ne gelirse..Bodrum katındaki camsız odalara vereceğim fiyatla bir geceliğine kraliçe olabilirim diye vazgeçmek zorunda kaldık. Çok geziyoruz dediysek harmanları savurmuyoruz. Bizim için geziler minimum şeylerden oluşuyor. Ufak butik oteller, sevimli köyler, kırlar ve harcamalar.. bu sebeple bu ticarete giremedik ve evimizde kalmaya karar verdik.
Evimizdeysek ne yapabiliriz dedik ve elimize bezle kovayı aldık. Hunharca temizliğe giriştik. Nasıl candan yapıyoruz belli değil. Bir taraftan ütü bir taraftan temizlik derken dışarıdaki yağmura el sallamayı da unutmuyoruz.
Eğlenceyi hak etmedik mi yani? Herkes yollarda tatillerdeyken biz evimizi temizlemişken bir de kaçamak yapalım dedik. Arkadaşlarla Cuma akşamı sazlı sözlü, rakı balıklı bir yunan eğlencesine gittik. Mimarsinan’da bir mekan burası, Budo İskele’nin hemen orada kalıyor. Kalikratya Balık Restaurant olarak bulabilirsiniz. Cuma akşamı canlı Yunan müziği vardı. Biz fix menü olarak tercih ettik. 4 kişiydik, masaya 1 rakı, 5 meze, salata, ara sıcaklar, balık, tatlı, çay menüde yer alıyordu. Fiyat bilgisi için mekanla iletişime geçebilirsiniz. Eğlendik, yani biz eğlenmek istiyorduk ve zevk aldık, üzücü bir olay yaşamadan kahkahalarla geceyi geçirdik. Arkadaşımızın doğum günü ve bizim yaklaşan 2. Evlilik yıl dönümümüz için de ufak bir kutlama oldu.😉
Uyandığımızda hala tatildi, hatta hafta sonunun ilk günüydü. Hızlıca bir kahvaltının ardından tabi ki kendimizi sokağa fırlattık. Dedim ya biz hep uzaklara yolculuk edenlerdeniz diye, işte o sebeple ne yapsak dedik ve Bakırköy İskelesi’ne doğru arabayı sürdük. Hemen girişindeki İspark’a bıraktık. 4-8 saat arası 11 TL’yi de görünce içimiz rahat etti. Hafta içi yarım saatte bir, hafta sonu ise saat başı Kadıköy/Bostancı hattı var. İstanbulKart tam ücreti 7,70 TL, indirimli 3,80 TL olarak geçiyor. Jeton alırsanız ayrım yapılmaksızın 10 TL ödemeniz gerekiyor.  Biz biraz erkenciydik ve Marina’da bulunan çeşitli kafelerden birinde oturup yüzümüzü güneşe çevirip D vitamini depoladık. 20 dakika sonra Kadıköy iskelesindeydik. Tam iskelenin orada bulunan İspark için sırada bekleyen araç kuyruğunun sonunu göremedik ve eşimle çaktık bir beşlik. Doğru tercihti, tabana kuvvet haydi bakalım.
Sahile girdik, gidebildiğimiz kadar gittik. Hedefimiz Bostancı’ydı. Ne kadar ütopik gözükse de biz yapardık, yürürdük. Sahil bitti, dere başladı. Yürüdük yürüdük. Fenerbahçe’ye kadar yürüdük. Güzel bir yemek yedik. Manzaraya karşı. Sonra bir tercih yapmalıydık. Bostancı’ya mı yoksa geri Kadıköy’e mi? Göz kırptık ve geri dönmeye karar verdik. Yürüdük yürüdük. Hızlı olmalıydık. Çünkü 45 dakika sonra deniz otobüsü kalkıyordu. Bu sondu ve geri dönmek için metrobüs, sonra minibüs gibi işkencelere maruz kalabilirdik. Vurduk kendimizi yine önce dere kenarına sonra denize.. hedefimiz Moda’daki Meşhur Ali Usta Dondurmacısı’ydı. Geç de kalsam, midem de bulansa, kussam da o dondurmayı yemeliydim. Koştuk ve dondurmacıdaki sonsuz sıranın sonuna dahil olduk. Burası hep bir sıra hep bir hengame. Aslında sıra da çabuk geliyor ama insanın hoşuna giden şey beklemek oluyor ve bekledikçe bekliyor. Çok çeşitli dondurmalar var. Ben tercihimi damla sakızı, ceviz ve karamelden yana kullandım. Topuna 5 TL olmak üzere toplamda 1 kişinin avucuna sığmayacak kadar büyük dondurmaya 15 TL verip koşmaya devam ettik. Tadına laf yok, ünü almış gitmiş zaten ama fiyatı bana fazla geldi. Bir daha gidip yer misin derseniz, evet yerim.
Yol yaklaşıyor, dondurmadan önümü göremiyorum ama sadece yürüyorum. Vee mutlu son, 10 dakika kala iskeleye yetiştik. Çaktık yine bir beşlik dondurma bulaşmış ellerimle.
20 dakika sonra arabamızda, 30 dakika sonra evimizdeydik. Telefondaki adım sayar uygulamasına baktığımızda, bu günlük toplamda 15 km yürümüştük. Yaşasın işte bu bizdik.!

Daha bitmemişti, yarın Pazar’dı. Kimsenin sevdiğini sanmadığım bir olayla karşı karşıyaydık, gündüz düğünü.. sabah yorgun ama keyifli uyandık. Kahvaltı ve hazırlanma faslının ardından düğüne koşturup gittik. Her zaman olduğu gibi yanımıza yedek kıyafet ve ayakkabı aldık ama gözümüz gezmek görmüyordu hiç. Düğünden evimize döndük, güzel bir alışverişin ardından haftaya hazırlık için yemeklerimizi yaptık, ton balıklı bol yeşillikli salatamızı yerken dizimizi izledik ve geceyi Pazartesi’ye dönmesi için yalnız bıraktık..

You May Also Like

0 yorum